Trump, sarı saçları, şişman yapısı ve alaycı gülüşleriyle mahallenin zengin ve şımarık oğluna benziyor…
Hani bir Türk filminde babasına, “sırf eziyet etmek için” eşek aldıran bir erkek çocuğu vardı…
Eşeğe yapmadık zulüm bırakmıyor, çirkin çirkin de sırıtıyordu.
Zenginliğin verdiği şımarıklıkla sınır tanımıyor, eşeği dünyaya geldiğine pişman ediyordu.
Trump da aynı o zengin, şımarık çocuk gibi…
Her yerde şımarıklığını, haysiyetsizliğini, sınır tanımazlığını gösteriyor…
Buna Amerikan kibri de eklenince tadından yenmez bir western tipi kovboy tipolojisi ortaya çıkıyor…
Amerika’da “kovboy diplomasisi” denilen bir kavram var…
Tam da bu konsepte uygun bir figür.
Kovboy diplomasisi, sertlik, tehdit ve azar içeriyor.
Mesela bir devlet başkanına “ya teröristlesin ya bizlesin” gibi bir ifade kullanılmışsa işin içinde kovboy diplomasisi var demektir.
Bu tür dili genellikle ABD’nin şahin başkanları kullanıyor.
ABD’de "Kovboy diplomasisi" kavramı, Ronald Reagan ve George W. Bush'un başkanlıklarını tanımlamak için de kullanıldı…
Şimdi bu iki başkanın izinden Trump gidiyor…
Esiyor, gürlüyor, tabiri caizse bütün dünyaya racon kesiyor…
Ne dedi mesela Gazze meselesinde?
“Gazzeliler yurtlarını terk edip gitsinler ben oraya emlak yatırımları yapacağım”
Kimin toprağını kime veriyorsa artık…
Filistinlilere gözdağı verdi.
Ürdün ve Mısır’ı tehdit etti.
Şimdi, başkanlık sarayında ağırladığı Zelensky’yi azarlıyor, tehdit ediyor.
Zelensky’nin ve ülkesinin düştüğü durum tabii ki acı verici.
Ancak Beyaz Saray’da Zelensky’nin şahsında esasında koskoca Ukrayna ulusu aşağılanmış oldu.
Devlet başkanı ulusunu temsil eder.
Diplomatik düzlemde devlet başkanına yapılmış bir saygısızlık aslında o liderin halkına yapılmıştır.
ZELENSKY NE DEDİ DE TRAMP ÇILDIRDI?
Aslında Zelensky kötü bir şey söylemedi Trump’a
“Siz okyanus ötesinde bizim yaşadıklarımızı şu an yaşamıyorsunuz, belki coğrafi olarak savaştan, çatışmadan uzak gibisiniz ancak ateş büyürse siz de bundan yara alacak hale gelirsiniz” demek istedi…
Ancak bu cümleler kullanılır kullanılmaz Trump o Amerikan şımarıklığı ile söze atladı ve Zelensky’yi azarladı…
ABD güçlü ya, yenilmez ya, her türlü felaketten beri ya…!
Vietnam’da aldıkları dersi unuttular
Irak’ta saplandıkları bataklığı unuttular…
İkiz kulelere yapılan saldırıyı unuttular…
Daha bir ay önce neredeyse bütün Los Angeles yandı, unuttular…
Ne yapabildiler? Hiçbir şey yapamadılar, gözlerinin önünde kocaman bir şehir cayır cayır yandı!
Firavun da çok böbürleniyordu, gücüyle, kuvvetiyle…
Hatta bir ara kendini tanrı filan zannetmeye başlamıştı…
Ancak nasıl tanrıysa çişi geldiğinde oracığa bırakıvermek zorunda kalıyordu…
Tarih nice zalimler, mütekebbirler, nice böbürlenip, kibirlenen aptallar gördü!
Trump da o aptallardan bir tanesidir hepsi o kadar…
ABD bugün dünyanın en güçlü ülkesi olabilir
Ama yarın Manhattan’da, Wall Street’te çıkacak büyük bir yangın ya da büyük bir patlama bütün Amerika’yı bir gün içinde sıfırlayabilir…
Pentagon filan da önünü alamaz…
Kovboylukları süt dökmüş kedi gibi oluncaya kadar devam eder…
RUSYA VE ABD GERÇEKTE DÜŞMAN DEĞİLLER
Ha ayrıca olan bitenden şunu anladık ki ABD ve Rusya gerçekte iki düşman ülke değiller
İkisi de sarkacın birer ucu gibiler…
Trump’ın tavrından anlaşılan o ki batı bloku Rusya’ya karşı Ukrayna’yı çok da destekleme taraftarı değil.
Zelensky’nin en büyük yanılgısı da başlangıçta buydu desek yanılmayız…
Ama dünyada işler böyle yürümüyor işte…
Süper güçler de eninde sonunda sağamayacakları ineklere yatırım yapmıyorlar.
Kavga çıkmasaydı Beyaz Saray’da imzalanacak anlaşma neydi?
Ukrayna’nın kimi madenlerinin ABD tarafından çıkarılması…
ABD Ukrayna’yı babasının hayrına destekler mi?
Tabii ki desteklemez…
Çünkü beyaz adam sömürgeci ve işgalcidir…
Çıkarının olmadığı yerde bir fidan bile dikmez…
Tam da bu yüzden süper güçler dışında kalan ülkeler kendi kendilerine yetecek ve kendi kendilerini koruyacak güce ulaşmak için varlarını yoklarını seferber etmeliler.
Bu, kendi gelecekleri adına çok önemli.
Şu an dünya sistemi orman kanunlarıyla işliyor…
Ormanda racon kesen yaratığın adı ise şimdilik Trump!