Art arda gelen deprem felaketleri yüreğimizi derinden yaraladı, yaralamaya da devam ediyor. Ama asıl acı olanı; bu felaketler sırasında ve sonrasında yaşadıklarımız.
Depremin hemen sonrasında yaşanan yağma, hırsızlık, yardım konvoylarını gasp etme olayları bir yana; yardıma giden gönüllüler hakkında yapılan yalan yanlış değerlendirmeler asıl üzücü olan…
AFAD ve yöneticiler hakkındaki karalama kampanyası, TSK ve İçişleri Bakanlığı hakkında yazılıp çizilenler ve diğer kurumlara yönelik iftira kampanyaları insanın içini daraltıyor.
Kabul etmek gerekir ki…
Son sarsıntılar ülke tarihinde yaşananların en büyüğü… Aniden gelişen ve geniş bir alanı etkileyen bu felaket sonrası millet olarak tereddütsüz yardıma koştuk.
Devlet kurumları da (ki o bölgede bulunan kurumlar da etkilendi) ilk andan itibaren bu felaket karşısında gereken refleksi gösterdi.
Felaketin boyutlarını göz önüne aldığımızda; bir takım aksaklıkların yaşanması kaçınılmazdır ama buna rağmen devlet gereken duruşunu göstermiş ve müdahalede gecikmemiştir.
…
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başta olmak üzere bir çok bakan anında olay yerine koşmuş; gereken organizasyonu yapmışlardır.
Görüntülere baktığımızda…
Bakanların saçının sakalının birbirine karıştığını görüyoruz. Yorgunluk ve gördükleri, yaşadıkları dram karşısında çektikleri acı yüzlerinden okunuyor.
Diğer yana bakıyoruz…
AFAD ekipleri ve madenciler canla başla enkaz altından bir can daha kurtarmak için didinip duruyorlar.
Gönüllüler keza öyle…
…
Ya askerler…
Üzerlerindeki parkayı, ayaklarındaki botları depremzede vatandaşlara vermekten imtina etmeyen o koca yürekli Mehmetçikleri görmedik mi?
Meslektaşları enkaz altındayken, kendileri asayişi sağlamak için yıkıntılar arasında dört dönen polisleri…
Bir can daha kurtarmak için gecesini gündüzüne katan sağlık çalışanlarını… İletişimi düzeltmek için dağ tepe koşturan teknisyenleri…
Kapanan yolları açmak için var güçleri ile çalışan Karayolları ekiplerini… Depremzedeler için çadır kurmaya, konteyner evler yapmaya çalışan görevlileri…
Depremden etkilenen çocukları neşelendirmek için gönüllü olarak oraya koşan gençleri, sanatçıları…
Bunları görmüyor mu gözleriniz?
Kolay mı tüm bunları yapmak?
…
Beyler…
Vatandaşın acısı çok büyük…
Bu acıya ortak olan, bir damla su olsun alıp koşturan, bir canı kurtarmak için kendi canından vaz geçen, laf yerine icraat yapan her kim olursa Allah razı olsun.
Her kim de bu olanları bırakıp, sadece fitne çıkarmaya çalışıyorsa Allah’a havale ediyorum.
…
Devletimiz var olsun…
Allah Türk Milleti’nin yardımcısı olsun…
YORUMLAR