Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Türk futbolunda büyük yankı uyandıracak açıklamalarda bulundu.

Hakem atamalarında manipülasyon yapıldığına dair iddialarda bulunan Koç, hakemler arasında oluşan gruplaşma durumuna dikkat çekti. Ali Koç, "Hakem camiasında İzmir grubu olarak adlandırılan bir grup olduğunu, bu grubun mevcut durumunun hakemler arasında rahatsızlık yarattığını ve insanların bu konuyu dile getirdiğini duyduk." şeklinde konuştu.

Ayrıca, yayıncı kuruluşun da hakem hatalarını örtmeye çalıştığını savunan Koç, bazı hakem isimlerinin dikkatle incelenmesi gerektiğini ifade etti. Ali Koç, "Alper Ulusoy, Hakan Ceylan, Koray Gencerler ve Serkan Tokat gibi isimlerin yakından takip edilmesi gerektiği çevrelerde konuşuluyor. Bu durum devam ederse, maçlarımıza gelirler ancak oturamazlar." şeklinde konuşmasını sürdürdü.

Ali Koç'un bu çarpıcı açıklamaları Türk futbolunun gündemine bomba gibi düşerken, futbol camiasında büyük bir tartışma başladı.

Başkan Ali Koç'un Sözcü TV'deki açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

HAKEM HATALARI VE SİSTEM ELEŞTİRİSİ

Koç, son 7 haftada yaşanan hakem hatalarına ve Fenerbahçe'nin son 3 sezonunun sistematik bir şekilde engellendiğine dikkat çekti. Özellikle skora etki eden hataların sayısının arttığını belirtti ve bu durumun endişe verici olduğunu ifade etti.

HAKEM CAMİASI İÇİ GRUPLAŞMA

Başkan Koç, hakem camiasında İzmir bölgesinden gelen hakemler arasında bir gruplaşma olduğunu ve bu durumun sıkıntı yarattığını belirtti. Özellikle bazı hakem isimlerine odaklanılması gerektiğini vurguladı.

YAYINCI KURULUŞ VE HAKEMLER

Ali Koç, yayıncı kuruluşun hakem hatalarını örtmeye çalıştığını ve bazı pozisyonların kaldırıldığını iddia etti. Bu durumun, futbolun adil bir şekilde yönetilmesini engellediğini söyledi.

TFF VE MHK ELEŞTİRİSİ

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Merkezi Hakem Kurulu (MHK) üyelerinin performanslarını incelemediklerini ve istediklerini yaptıklarını öne sürdü. Bu nedenle MHK Başkanı ve üyelerinin değişmesi gerektiğini ifade etti.

TRANSFERLER VE BAŞARILI SATIŞLAR

Fenerbahçe Başkanı, transfer sezonunun başarılı geçtiğini ve özellikle satışlar konusunda büyük başarılar elde ettiklerini belirtti. Ayrıca, transferlerin erken bitirilmesinin bu başarının bir nedeni olduğunu söyledi.

DUSAN TADİC VE DİĞER TRANSFERLER

Koç, Dusan Tadic'in transferi hakkında ilginç bir anekdot paylaştı. Tadic'in transferinin Mario Branco tarafından önerildiğini ve Koç'un yaş hassasiyetini göz önünde bulundurarak oyuncuyu aldıklarını ifade etti. Ayrıca, diğer transferlerin nasıl gerçekleştiği ve genç yeteneklere nasıl güvendikleri hakkında bilgi verdi.

SİSTEM ELEŞTİRİSİ VE HAKEMLERİN PERFORMANSI

Ali Koç, Türk futbolunda hakem hatalarının sistematik bir sorun haline geldiğini belirterek, bu konuda detaylı bilgi verdi. Ayrıca, bazı hakemlerin performansının ciddi şekilde eleştiri aldığını ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini söyledi.

FEDERASYON VE TFF GENEL SEKRETERİ

Başkan Koç, TFF'nin yeni genel sekreterinin beIN Sports'tan geldiğini ve bu durumun endişe verici olduğunu ifade etti. Ayrıca, TFF Başkanı ile ilgili bazı tereddütleri olduğunu söyledi.

LALE ORTA VE ETİK KURULU

Ali Koç, Lale Orta'nın MHK Başkanlığına getirildiğinde yapılan linç kampanyasına dikkat çekti ve federasyonun bu konuda sessiz kaldığını belirtti. Ayrıca, futbol camiasında yapılan iddiaların ciddiyetle incelenmesi gerektiğini vurguladı.

Ali Koç'un açıklamalarının tamamı ise şu şekilde: 

“Her geçen gün adaletli bir düzeni tesis etme ihtiyacı artıyor. Dünyanın yatırımını yapıyoruz, tüm kulüpler yapıyor. Milyonlar seyrediyor her hafta sonu. Hakemlere adil olma konusunda insanların sinir uçlarıyla oynamama konusunda, insanlara güven tesis etme konusunda büyük sorumlulukları var. Hakem tanımıyorum, analiz edecek kadar. Hafif delilik hakemlik. Çok zor bir. Biz bazen bir pozisyonu dakikalarca seyredip adını koyamıyoruz.”

“O DÖNEM KORKTUK”

“Geçen sen 8 Mart’ta bir operasyon yapıldı, biz Fenerbahçe olarak buna karşı çıktık. Operasyonda ismi geçen hakemlerin çoğu bize ciddi zarar vermiş olmalarına rağmen. Niye karşı çıktık? O dönemin federasyonu, bütün hakem sınavlarını kaldırmıştı. Kural, yabancı dil, atletik test sınavı. Yani tamamen keyfi atamalar yapacak konuma getirmişti. O dönem o kadar korktuk ki, ileriye dönük olarak baştan aşağıya adrese teslim hakemlerle ligi yöneteceklerini düşündüğümüz için tepki koyduk. Zaman zaman Ahmet Nur Çebi buna değinir, ‘Şimdi şikayet etmeyin siz tepki koymuştunuz’ diye. Geldiğimiz nokta itibarıyla görüyoruz ki, o zamanın MHK Başkanı belki de haklıydı. Zamanlama olarak yanlıştı, ama hedeflediğinde haklıydı. Bugün onun düşündüğü noktaya geldiğimiz için üzgünüm.”

“MHK’NİN GERÇEK BAŞKANI KİM?”

“Bugünün MHK’sine baktığımızda, başkanı ve başkan vekili, geçen MHK’nin iki kilit ismi. Geçen MHK başarısız ise, bunlar niye görevde? Ahmet Bey’in dürüst bir insan olduğu söylenir, futbolun içinden olmadığı için istediği etkinlikte olamayabilir. Ama ‘MHK’nin gerçek başkanı kim?’ sorusu çok soruluyor. Büyükekşi’nin de işi kolay değil. O da tertemiz insanlar getirmek istiyor. Samimi olduğuna inanmak istiyorum. Tereddüte düştüğüm bazı konular var. Ama niyet olarak, kronikleşmiş sorunu çözmek istediğine inanıyorum. Ama yanlış yöntemlerle, yanlış insanlarla.”

“ARKA PLANDA ONUN OLDUĞU SÖYLENİYOR”

“Hakem camiasında İzmir gruplaşması diye bir şey var. Genelde Ege bölgesi. Ahmet İbanoğlu, Tolga Özkalfa, Alper Ulusoy, Ünsal Çimen var. Bu İzmir grubunun şu anki durumunun hakemler arasında sıkıntı yarattığını, insanların bunu dillendirdiği kulağımıza geliyor. Bir de Oğuz Sarvan grubu var. Oğuz Sarvan’la ilgili kulağıma bilgiler geliyor. Arka planda onun olduğu gibi. Hiçbir şey gizli kalmıyor.”

“5 SEMİNERİN 3’ÜNE KATILAMIYOR”

“PİMİK diye bir şey var. Hakemleri atayan komite. Burada Ünsal Çimen, Tolga Özkalfa ve İbanoğlu var. Üçü de Ege grubu. Dikkatimizi çeken unsur, bu kişiler atamaları 8 Mart isimleri etrafında yaptığı dikkatimizi çekti. VAR koordinatörü Tolga Özkalfa. Fakat Özkalfa, maaşlı bir profesyonel olmasına rağmen çok meşgul. Kendisi doktor. Düşünebiliyor musunuz, VAR koordinatörü 5 hakem seminerinin 3’üne katılamıyor. E ne oluyor? Bütün sistemi Alper Ulusoy’la Hakan Ceylan’ın eline bırakmışlar. Onlar bütün VAR sistemini organize ediyorlar. En büyük sorun, MHK Başkanı ve kurul üyelerinin hiçbir denetimi, performans ölçümü diye bir şey yok. Geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle. Milyonların takip ettiği sektörün en önemli noktasındasınız, sizi denetleyen, ödüllendiren hiçbir şey yok.”

“MANİPÜLASYON VAR”

“Şu iddialar doğru ise, durum çok vahim. Hakemler maça çıkıyor, performans sergiliyorlar, notlandırılıyorlar. Bu veriler yapay zekaya giriliyor ve atamalar oluyor. Ben yapay zekaya inandım. İnancım ciddi anlamda sarsılmış vaziyette. Manipülasyon var. Geçen sene de gördük. Bize sistemi tanıttılar, bir hakemle ilgili veri var. O veri diyor ki, şu takımın maçlarını istemiyorum. Ama bu hakemle ilgili yazılanı hakem yazmamış. Başka biri girmiş. Ve bunu biliyor federasyon. Ben olsam açıklarım, kimin yaptığını ve temizlerim. Geçen sene etap dışı diye bir şey açıkladım. Yapay zeka manipüle ediliyor.”

“İŞİN İÇİNDE YAYINCI KURULUŞ DA VAR”

“Geldiğimiz nokta itibarıyla işin içinde yayıncı kuruluş da var. Her şeyin monitörü bunlarda olduğu için istediği hakemleri ilerletebiliyorlar, geri çekebiliyorlar. Hata yapan hakemlerin pozisyonlarını aklayıcı pozisyonlarla örtebiliyorlar. Yayıncı kuruluştaki arkadaşlarına şu pozisyonu alma diyorlar. Mesela bir maç var. Karagümrük-Ankaragücü maçı, hakem Hakan Ceylan, İzmir bölgesinden. Hakemin müdahale etmediği bir penaltı pozisyonu var. Halbuki Hugh Dallas’ın seminerde müdahale edilmesi gerek dediği bir pozisyon. Ama bu pozisyon trio programından çıkartılıyor. Yok.”

“Böyle bir şey yayıncıya kadar gidiyorsa, son derece endişe verici. Sadece görüntülerle değil, istatistiklerle de oynayabiliyorlar. Bunu federasyon başkanının bilmesinin imkanı yok. Hataları örtbas etmek için aklayabiliyorlar, çok konuşulmasını istemediği pozisyonlar için müdahale edebiliyorlar. Gözlemciler bunların ağzının içine bakıyorlar. Gözlemci üzerinden de puanlamayı etkileyebiliyorlar.”

“HAKEMİ SIKINTIYA SOKMAK İÇİN…”

“Alper Ulusoy falan VAR’dalar. Bütün görüntüler VAR’a geliyor ama sahada hakemin izleyeceği görüntüyü onlar veriyorlar. İddia şöyle; sahadaki hakemi sıkıntıya sokmak istiyorsa belli görüntü veriyor, yardımcı olmak için başka görüntü veriyor. Bu iddialar korkunç. Aslında algoritmayı dışarıda manipüle ediyorsun. Bu kadar ifade edildiği boyutlarda yapılıyorsa vay bizim halimize. Ünsal Çimen gözlemcilerden sorumlu. Çok küçük dokunuşlarla gözlemciler puanları indirebiliyor. Yapay zekaya girmemesi gereken hakemler, hiçbir şey olmamış gibi giriyor.”

“MAÇLARIMIZA GELEMEZLER”

“Şu isimler, Alper Ulusoy, Hakan Ceylan, Koray Gencerler ve Serkan Tokat titizlikle ve hassasiyetle bakılması gereken isimler olduğu etrafta konuşuluyor. Bunlar ‘Sen misin adımızı veren’ diyerek daha da ağır bir şey yapabilirler. Çünkü fütursuzca yapıyorlar. Belki de bir adım geri atarak ‘Biz yanlış mı yapıyoruz’ diyebilirler. Zaman gösterecek. Geldiğimiz nokta itibarıyla geçmiş yıllara istinaden farklı konumda olacağız. Bu işler böyle devam ederse, bizim muhattabımız federasyon yetkilileri hakemler değil, MHK değil. Bizim maçlarımıza gelemeyecek noktaya gelirler. Gelirler maça ama oturamazlar orada.”

“Bu kadar çalış, bu kadar yatırım yap, uğraş. Çoluğundan çocuğundan feragat et, sonra üç tane adamın elinde oyuncak ol. Sayın Büyükekşi’ye sesleniyorum. Sıkıntı olduğunu kabul ediyor sanırım. Etmiyorsa zaten vahim durum. Bu sıkıntıyı nasıl aşacaksınız? Ben korkuyorum ki, sayın başkan geçmiş başkanlar gibi bunun üstüne gitmeyebilir. Bize tarafsız cesur insanlar lazım.”

TRANSFERLER
"Başarılı bir transfer sezonu geçirdik. Sadece almada değil, satmada da. Belki de Süper Lig tarihinin en başarılı satışlarını yaşadık.

Transfer sezonunu başarılı geçirmemizin sebeplerimizden birisi de transferleri erken bitirmemiz. Hem rakiplerimize göre, hem geçmişe göre. Burada üç kişinin başarısı var; Selahattin Baki, Mario Branco ve Okan Özkan."

Szymanski: "En zor transfer Sebastian Szymanski oldu. Fiyat arttıkça arttı. Başka bir rakibimiz transferin onların lehine olması için sert topa girdi. Sonra öğrendik ki bir rakibimiz oyuncu tatildeyken sessiz sedasız İstanbul'a getirmiş, tesise getirmiş sonra tatile dönmüş.

Hem süre uzun oldu, hem Ruslar çetin pazarlık yaptı hem de üçüncü faktör olduğu için belki de 1,5-2 milyon daha fazlaya geldi, iyi ki de geldi."

Dusan Tadic: "Hiç hesapta yoktu. Biz Rusya'ya maça gidiyorduk. Bir gün Mario geldi, Tadic imkanı var dedi. Hatta Mario'ya yaş hassasiyetimi biliyorsun dedim. Dzeko'yu aldık bir yaşlı daha almayalım dedim. O da sadece oyuncu almıyoruz, karakter alıyoruz dedi, beni ikna etti."

Fred: "Fred'e gelince İngiltere'den telefon geldi, "Fred'i isterseniz hemen gelin" diye. Valiz bile hazırlamadan gittiler ve Londra'da işi bitirdiler. Biz 14 futbolcu aldık, bunların 11'i milli futbolcu. Tecrübeli ve genç futbolcular aldık. Yaşımız bu sene 27.8'e çıktı. Biz geldiğimizde 30'un üzerindeydi ve Avrupa'nın en yaşlı 3. takımıydık."

Oosterwolde: "Oosterwolde'ye hocamız da inandı. Aldığımız için eleştirilmiştik. Jesus ayrılırken "göreceksiniz bu çocuktan çok para kazanacaksınız" demişti.

Livakovic: "Mesela Dominik Livakovic 27 yaşında. Ben 24 yaşındayken Almanya'ya gittim ama öyle rakamlar konuşuldu ki pazarlığa bile girememiştik. Livakovic farklı bir kaleci, çok oyunun içinde, her zaman sakin"