Gündem

Abdulkadir Selvi: "Hamas, MOSSAD ve CIA tuzağına mı düştü?"

Abone Ol

Hürriyet Yazarı Abdulkadir Selvi, Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı "Aksa Tufanı" adlı operasyona dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Selvi, "Hamas’ın İsrail’e saldırısına gelince burada iki görüş çarpışıyor." diyerek kritik açıklamalara yer verdi.

HAMAS, MOSSAD VE CIA TUZAĞINA MI DÜŞTÜ?

Selvi, "Mısır istihbaratının Hamas saldırısı konusunda 3 gün önceden İsrail’i uyardığı ABD tarafından doğrulandı."  ifadelerini kullanarak yazısının devamında şunları aktardı:

Bu gelişme ‘Hamas saldırısı ABD ve İsrail’in bir planı mıydı? Mossad ve CIA, Hamas’ı tuzağa mı düşürdü’ sorularının sorulmasına yol açtı.

Saldırının ardından Netanyahu’nun, “Ortadoğu’yu değiştireceğiz” demesi, Biden’ın savaş kabinesini toplayıp, İsrail’e koşulsuz desteğini açıklaması, İsrail ve ABD, saldırı sonrasına hazır mıydı kuşkusunu beraberinde getirdi.

Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısını önceden istihbarat alamadığı için MOSSAD ve Hamas’ın fırlattığı roketleri önleyemediği için Demir Kubbe eleştirilerin odağında yer almıştı.

11 EYLÜL VE PEARL HARBOR

Hamas saldırılarını Pearl Harbor baskınına ve ikiz kulelerin vurulduğu 11 Eylül’e benzetenler olmuştu. Her iki olayın iki ortak özelliği vardı.

Biri, istihbarat servislerinin uyuması ve bu saldırılarının sonucunun dünyanın kaderini değiştirmesi.

İkincisi ise hem Pearl Harbor baskınının hem 11 Eylül saldırısının dünyanın kaderini değiştirmesi için önceden planlandığı, istihbarat servislerinin uyumadığı tam aksine bunun bir planın parçası olduğu yönünde iddialar ortaya atıldı. Komplo teorisi olarak görünse de bu iddiaları yalanlayacak bir kanıt ortaya konulamadı.

DÜNYANIN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ

İster komplo teorisi olsun ister planın bir parçası sonuç itibariyle iki saldırı dünyanın kaderini değiştirdi. Pearl Harbor baskını ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’na girmesini sağladı. O zamana kadar savaşı kaybetme ihtimali olan İngiltere, ABD’nin savaşa girmesiyle rahatladı. Çünkü ABD’nin Japonya’ya attığı atom bombası İkinci Dünya Savaşı’nın sonunu getirdi.

11 Eylül’den sonra ise ABD, Afganistan’ı ve Irak’ı işgal etti. Ortadoğu artık eski Ortadoğu olmaktan çıktı. O dönemde komplocuların en büyük silahı, John Trovalta’lı “Kod adı Kılıçbalığı” filmiydi. Sanki İkiz Kuleler’in vurulacağı önceden film olarak işlenmiş gibiydi.

KOMPLOYA İNANMA AMA

Hamas’ın İsrail’e saldırısına gelince burada iki görüş çarpışıyor.

1- Mossad’ın uçan kuştan haberi olan bir örgüt olmadığı ortaya çıktı. Demir Kubbe kevgire döndü. İsrail’in karizması çizildi. MOSSAD’ın hâlâ güçlü olduğunu göstermek için, istihbarat alındı ama Hamas’ın saldırısına göz yumuldu tezi ileri sürülüyor deniliyor.

2- İkinci görüş ise Hamas’ın saldırısına bilerek göz yumuldu. İsrail bir gerekçe elde etmiş oldu. Çünkü Gazze’yi yerle bir edecek planın devreye sokulması gerekiyordu deniliyor.

Benim pozisyonum ise komploya inanma ama komplosuz da kalma durumunda.